Perşembe, Eylül 29, 2005

yaz gitti..

Öyle ağır ağır olmadı, bir günde gitti yaz. Ama bir günde. Tek bir gün.

Bir günde pembe ketenlerden siyah elbiselere geçtim, arkası açık ayakkabılardan bağcıklı olanlara. Tercihlerim soğuk limonatadan adaçayına, keçi peyniri salatasından yayla çorbasına bir günde değişti. Bir günde komik çiçekli pikemizi terkettim yorganımız için. İstanbul'un teraslarından aynı gün vazgeçtim. Gün içinde ışıkları yakmayı, yanımda şemsiye taşımayı o gün akıl ettim. Canımın aldığı çorapların yumuşaklığını da, kuzenin düğününe o renkli askılı elbiseyle gidemeyeceğimi de, yazın gittiği gün farkettim.

Sevgilime sımsıkı sarılıp uyumayı ne kadar özlediğimi ise, o günün gecesinde.

Sonbaharda, İstanbul'da, tarihi bir binanın penceresinden, alabildiğine yağan yağmuru izliyorum.

Mutluyum.

1 Comments:

At 30/9/05 11:22, Blogger rahel said...

ı-ıh, bilerek öyle yazdım ben. yaz "bitmedi", yaz "gitti" çünkü. bitmek bir süreçtir, bir tükeniştir. bu aşağılık yaz, hiç gitmeyecekmiş gibi yapıp, azalmayıp yani, birdenbire terk etti bizi oysa.
hem de hiç utanmadan.

 

Yorum Gönder

<< Home