Pazartesi, Aralık 25, 2006

kaktüs, çiçek, diken, böcük..

sarı serin bir gün
Başka bir şekilde dünyaya gelseydim, ne (kim değil, ne) olurdum diye düşünürüm bazen. Başka birilerinin çocuğu olmak ya da değişik şartlar altında büyümek gibi değil. Basbayağı başka bir "şey" olmak aklımdan geçen. :) "Meyve olsan, yeşil elma olurdun" demişti bir arkadaşım, "sert yeşil kabuğunu ısırınca, altından bembeyaz yeni bir sen çıkıyor çünkü" (belki duyduğum en güzel söz). Hayvan olsam -hayır, kuzu değil- kedi olurdum ben (huysuz, başına buyruk, anlaşılmaz), peynir olsam erzincan tulum (ilk bıçak darbesi ile dağılmaya hazır), kıyafet olsam eldiven (soğuk dayanılmaz bir şey, değil mi?), eşya olsam yatak (tembellik ruhumda var), hava durumu olsam limonata gibi (serin ama sarı/güneşli), renk olsam yeşil (bunu anlatmaya bir parantez içi yetmez).. düşünür dururum böyle. Öyle uzun ki listem, günlerce yazabilirim. Film olabilir, kitap olabilir, insanı bayabilirim. :)

pencere önü çiçeğiÇiçek olsam kaktüs olurdum değil mi ben: her dem yeşil, ama her dem dikenli. :) (Mis kokulu bir nergis olmayı ben de isterdim elbette, ama hem batan, hem kaşındıran bir kaktüs olduğum gerçeği yakamı bırakmıyor, ne yapayım?!) "Beni size ancak bu hatırlatır" deyip, insanlara kaktüs armağan etmişliğim var, o kadar benimsedim bu kaktüs işini yani. :P Aslında bu tuhaf bitkinin hayatımızdaki yeri, benim kendi gerçeğimi farketmemden daha eskiye dayanıyor: Kuzusarması'nın çocukluğundan beri en sevdiği çiçek kaktüsmüş meğer! :) Ağaç boyunda kaktüsler yetiştirmiş balkonda. Hatta çocukken "i love my cactus" diye şiir bile yazmış. Valla! :) Bana bile şiir yazmamış olan bu adam, gerçekten kaktüsüne şiir yazmış. :) (Buyrun, kıskanacak bir konu daha çıktı!)

Konuyla alakası olmadığı için küçük geçiyorum, çoook çok eskiden bir gün posta kutuma bir e-mail düştü, açtım, Kuzusarması'ndan. Pek tarzı olmasa da bir şiir göndermiş bana. Sonra detaylara bir baktım ki basbayağı bizi anlatıyor. "Allah" dedim, "görüyor musun, şairin adı yok, besbelli kendi yazdı, tamam, oldu artık bu adam." :) Şiir pek hoşuma gitmemişti gitmesine de, "O" yazmıştı, ne önemi vardı! :) Bir hafta "Kuzusarması bana şiir yazmııııış" diye dolandım durdum, herkese anlattım. Sonra? Bizimki utancından itiraf etti: Internette şiir makinası diye bir şey bulmuş, şiirin orijinalini tanıyacağımı düşünmüş, şakaymış, ciddiye almamı beklememiş. :) Yani o şiiri Kuzusarması yazmamış. (Merak edenler ve sevgililerini kahrından öldürmek isteyenler için makina burada.) Kendisinden gördüğüm göreceğim tek şiir de bu oldu zaten. :)

çiçeklenmek
İkimizin bu ortak beğenisi vesilesiyle birkaç kaktüsümüz var evde. Kışın son güneşli sabahlarından birinde kalktık ki, en garip, en şekilsiz büyüyeni çiçekler açmış. :) (Aslında kalktım demeliyim, Kuzusarması kargalarla kalkıp işe gittiği ve gece karanlığı ile döndüğü için, yalnız günışığında açan o pembe çiçekleri bir hafta sonra cumartesi günü görebildi.) Daha önce hiç böyle bir şeye şahit olmamıştım, her sabah - ama her sabah- kalkıp fotoğraflarını çektim. Neredeyse 15 gündür bana sabahları şarkı söyleten (ooo, hem de o bet sesimle, avaz avaz!) o çiçekler teker teker kapanıp, bugün itibarı ile pencere önümüzü dikenlere bıraktılar yine. Olsun, uzun bile sürdü keyfi.

Hem karar verdim, bu kadar mutlu edeceksem birilerini, ben de çiçek açacağım arada bir. ;)

12 Comments:

At 25/12/06 02:39, Blogger Açalya said...

Sanirim ben de bitki olsam kaktus olurdum, narinlikle alakam olmayip dilim de azicik sivri diye.
Bana peynir deme, hele Erzincan tulumu deme simdi gidip bi kalip beyaz peynir yiyip nefsimi korelteyim.
Esya olsam laptop olurdum.
Neyse bu siir makinesine baktim, kendim icin bi siir yazdim, allahim o kadar komik oldu ki, okyanustan barbun gecirdim, palmiyeler ciceklerle donandi, cilegin cekirdegi cikti, hahahaha cok guldum coook.

 
At 25/12/06 11:13, Blogger elma+Z said...

yaziyi okuyunca bugunku ruh halimle hangi bitki olurdum dedim kendi kendime...sarmasik olurdum:)

 
At 25/12/06 14:21, Blogger HMF said...

cok etkilendim:)ne olsam diye dusundum durdum ve buldum..bugun selpak olabilirim ben..ciceklerinin hep acmasi temennimle..

 
At 26/12/06 15:45, Blogger rahel said...

Aça,
Nedir bu peynir mevzuu yahu, çok şaşırdım blogda yazdıklarını okuyunca, hiç böyle bir şey de duymamıştım yahu! Peynirime karışma kampanyanızın destekçisiyim. Şiir makinası demeyelim, sinirim bozuluyor. :)

Özde,
İnsan her zaman sarmaşık olamıyor. Tadını çıkar, olur mu? :)

hmf,
Selpak olma ya, nezleysen ol tabii, ama başka bir sebeple olma. :) Sen hep "o fotoğraftaki gibi" bak, şirin bebekler doğur, biz de "çerçeve" olalım (içimize mutlu fotoğraflarını yerleştir diye). :)

 
At 28/12/06 13:59, Blogger Tolga Kaya said...

Seyyar saticidan minik kaktus almistim bi kere, ciceklerini toplu igne ile tutturduklarini bir hafta sonra anlamistim. :(

Bi de Kaktus Cicegi oyununa gittim, yok ben cok gercekci bir donemimdeyim galiba, o yuzden ben benimdir iste, fasulye olabilir miyim acaba diye dusunemiyorum bu aralar. :)

 
At 29/12/06 08:44, Blogger La Mariposa Purpura said...

evet kaktüs batan, kaşındıran bir çiçek ama asıl kaktüsün o dikenlerin arkasında ne sakladığına bakmak lazım...çölde en değerli şey nedir..? ve onu yıllarca bu kadar sağlam ayakta tutan..?
çok tezat olacak ama ben kelebek olmak isterdim (çok şaşırtıcı değil mi?)ömrü kısa bile olsa.. :)

 
At 2/1/07 19:39, Blogger Ethemcan said...

simdi bu tamamen alakasiz olucakta nette dolanırkene fatima spar yazina denk geldim, gunlerdir canhiras cabalarima ragmen albumlerini bulabilmis degilim, acep o calisan link varsa bi yerlerde bu guzel muzigi paylasmakta bir gam bir tas gorur musun? ;)

Haa bu arada... bitki olsam dereotu olurdum.

 
At 4/1/07 13:12, Blogger Defne said...

Açalya iyi bilir beni, eşya olsam ben, fotoğraf makinesi olurdum :)). Ama usta bir fotoğrafçının elinde :P.

Şiir makinesinde kendi ürettiğim şiire gülmekten kırıldım yahu, ne komik bir şiir çıktı ortaya.

 
At 17/1/07 22:28, Blogger Açalya said...

Nerelerdesin yaaaaaa?

 
At 18/1/07 17:12, Anonymous Adsız said...

kuzucuk hani çiçekler açacaktın arada bir.. hani hani ama
sensiz buraların hiç tadı tuzu yok..

 
At 22/1/07 16:42, Blogger HMF said...

ama neredesin:(

 
At 15/8/08 14:30, Anonymous Adsız said...

ben de size katılıyor ben de kaktüs olmak isterdim

 

Yorum Gönder

<< Home