Cumartesi, Haziran 16, 2007

uyuyamıyorum..

Kıtalar arası ilişki yürütenlere hayranım ben, hayran oldum daha doğrusu. Bırak sevgiliyi, anne-baba-kardeşi bile ardında bırakıp kopmayanlara helal olsun! Bu saat farkı ne acımasız bir şeydir.. Öğlen Kuzusarması'nı aramak istedim, sonra bir farkettim ki saat orada daha 04:00. Gece 02:00'de telefonum çaldı, heyecanla bir şeyler anlatıyordu bana, bense uyuyordum. ;) Anı paylaşamamak, dilediğinde telefon açıp konuşamamak bile ne zormuş. Gece telefonun sesiyle uyanıp, tekrar uyumak da öyle. :D
bedtime storiesAaaa, eeeğğğ, evet beğn de seni çok özlediğğm sevgilim ama uyuycağğm beğn. Hadi görüşürüz. Ah ne yaptım ben!

Tüm gün konuşmayı beklediğin adamın suratına telefon kapadın hayatım, insan uykuyu sever ama bu kadar mı sersem olur.. Tebrik ediyorum. Uyu bakalım şimdi, nasıl uyuyacaksın, bekliyorum..

15 Comments:

At 16/6/07 02:44, Blogger Öz said...

ben tam 2,5 yıl bir adamın diger bir kıtadan gelmesini bekledim...her gece saatbaşı uyanıp mesaj atmıs mı ya da aradı da duymadım mı diye yataktan fırlayarak hem de.bugun biri bana bekle beni gelecegim dese "hadi ordan" derim, gelsen de bana ne faydan dokunacak ki...
senin durumunla bir ilgisi yok bu yazdıklarımın elbette, kıtalar arası diye baslayan cumle aldi beni yıllar oncesine goturdu. Hadi uyu artık, bir bloga bir tane uykusuz yeter:)tatlı rüyalar

 
At 16/6/07 08:24, Blogger La Mariposa Purpura said...

bence onlar bizim uyurken nasıl melek gibi (belki de bebek gibi) olduğumuzu biliyorlar.. o sebeple sen o kelimleri sayıklarken O senin o halini hayal edip sevgi dolu gülümsüyordu sana....sadece yanında olsaydı kollarını beline sarı verirdi belkin, eh onuda sen uyurken hayal et artık..
mahsuscuktan yani..

 
At 16/6/07 08:43, Blogger HMF said...

:)super..

 
At 16/6/07 08:44, Blogger HMF said...

bu arada Rahel, dun gece ruyamda seni gordum. Eve almis oldugum imacime benden habersiz windows yuklemissin nasil agladigimi anlatamam sana..ama ne alaka valla anlamadim..

 
At 16/6/07 12:19, Blogger Goddess Artemis said...

@ rahel:

Merhaba,

Konuyla alakasız olacak ama, Hakan Günday başucumda dediğinizi görünce dayanamadım:

Hakan Günday'ın Yeni Kitabı Azil Üzerine

Sevgilerimle :o)

N.B. Unutmadan, sizi mybloglog contact'larıma ve linkinizi de blogroll'üme eklediğimi de söyleyeyim.

 
At 16/6/07 23:11, Blogger rahel said...

crick,
Hmmm, travmatik bir durumla karşı karşıyayız. Hayır hayır, adamlar filan değil konu, sen kaçta yatıyorsun yahu akşamları? :) Pırpır'ın sitesinde 5:15'te yazılmış yorumunu gördüm de tebrik etmek istedim. :) Hepimizin yerine beklemeyezsin ki sanal dünyayı! Hem bekar hatunsun, çık gez, üç-beş nöbetlerini evli barklılara -evde olmak zorunda olanlara- bırak sen. :) Olmaz mı?

pırpırcan,
Ne güzel yazmışsın arkadaşım.. Haklısın elbette ama vicdan yaptım -bayılıyorum bu lafa da :P- yine de. Neyse, az kaldı, anlarız yarın akşam kızmış mı, gülmüş mü. :)

hmf,
Blogunda yorumum, şaşırmadım dersem yalan olur hani. :) Niye ağlatayım seni kuzum, aaaaa..

goddess artemis,
Hakan Günday "bir dahaki sefere ne anlatacak" diye merakla beklediğim, kitaplarını bir yandan bitirmemek için direndiğim, bir yandan bir çırpıda okumak için çıldırdığım bir adam. Azil için düşüncem, (bu tespiti benden önce arkadaşım Duran da yapmıştı) her biri başlı başına bir H.G. kitabı olabilecek bir çok konuyu tek kitapta toplanmış bulduğum. Benim "holy book"um her zaman Piç olacak sanırım. :) Myblog konusunda uyarmanıza sevindim, nitekim her zaman kontrol etmiyorum orayı. Oralarda ve buralarda görüşürüz şu halde. :)

 
At 17/6/07 04:16, Blogger Daphne said...

hazir uykum kacmis sen arasaydin ya kuzusarmasini...fotograf cekecegine :))
yeni post ekliycem diye bende uyuyamadim...

 
At 17/6/07 14:19, Blogger Tolga Kaya said...

Kitalararasi iliski... Offf, aciklayamayacagim kadar uzun ve yorucu, aciklamak istemeyecegim, hatta kendime bile anlatmaktan/hatirlatmaktan kacindigim bisi.

Tek diyebilecegim: Susunuz! :)

Tek dileyebilecegim; gece uykudan cin gibi uyanmaya ve kut diye tekrar uyumaya alisacak kadar uzun surmemesi ayriliginizin...

 
At 18/6/07 14:11, Blogger rahel said...

daphne,
Fotoğraflar eski, Kuzusarması askerdeyken çekilmişti. :) Hemen aradım aramaya da -aslında o an aklıma gelmesi bile mucize, çok sersem oluyorum uyanınca-, toplantıya girmişti sevgili.

tolga,
Hmmm, ben senin -eski- durumunu tamamen unutmuşum yav. Doğru ya, sen kıtalar arası evlilik bile yürüttün. Ama sus demiştin değil mi? Pardon. :P

Geldi benimki, daha konuşacak kadar zamanımız olmadı ama birlikte -sersefil- uyuyacak kadar oldu çok şükür. :)

 
At 18/6/07 17:43, Blogger Kuzusarmasi said...

Geldim, gördüm ve hala uyukluyorum.
Bakın şu kaderin işine: Ben Dünya'nın merkezine gideyim, Kuzu Avrupa'nın köyüne gitsin. Yazık valla :P
New York güzel ama Amerikan rüyası yalan çıktı. Kuzu anlatır belki detayları.

 
At 18/6/07 23:22, Blogger aqua / ~~denizbahcesi~~ said...

Allah kavuştursun şeker

 
At 20/6/07 02:05, Blogger YOK Kİ said...

kitalar arasi iliski, uzun mesafeli iliskinin en acimasizi bence. 1bucuk senelik hatirlaninca aninda gozlere yas pompalayan bir sureci boyle yasadik biz.
sonrasinda uzun mesafeli iliskinin suyunu cikarip usanma ile caresizlik arasinda kivranirken yillar sonunda talihimiz degisiverdi (varsa bu nazar gelir bizi bulur diye de batil dusunceli yapti beni).

sen sor ben anlatayim rahel :) nasil telefon yastigin altinda sarjda tutulur, ilk bip sesinde nasil uyanilir, moralin cok bozukken ya da agliyorken telefonda nasil guluyor gibi konusulur vs. her turlu bilgi mevcut bende.
bu arada uykucu bir insana hic iyi degil bu tur mesafeli uzun bir iliski, fark etmissindir :)

 
At 23/6/07 17:45, Anonymous Adsız said...

4 sene kıtalar arası bogusmus biri olarak.. En guzeli.. O gece yatmadan.. sen ise sabah uyanirken.. (Aranızda 7 saat oldugunu var saydım..) Ufff. cok yogun bi durumdur ama.. Ben sıramı savdıgım icin cok mutluyum.. Bi daha boylesi karsıma cıksa: Aman aman.. hızla kacarım... ve size Başarılar + bol bol sabır dilerim :)

 
At 24/6/07 01:53, Blogger rahel said...

aqua,teta,
Bizim ayrılığımız kısa süren cinsindendi. Geçtiii gitti, kavuştuk bile, sağolun. Sadece kısa ayrılıklara alışkın bir çift olarak çok uzun geldi bu seferki. Ondan ibaretti mızmızlığım. İyi dileklere teşekkür ederim yine de. :) Sevenler ayrılmasın. :P

yok ki,
Hayatta ne var uykucu insanlara göre, merak ediyorum zaten! Susuzluk ve uykusuzluk hariç her şeye iyi kötü dayanıyorum da, bu ikisi beni telef ediyor.. Sahi, senin sabah erken kalkmalar ne alemde? ;) Sizin ayrılığınız epey sürmüş (Teta'nın ve Crick'inki kadar olmasa da), ne zor.. Başka bir şeye dönüşüyor uzaktan uzağa idare edilen ilişki zaten, zaman farkı iyice mutasyona uğratıyor anladığım kadarıyla. Size de geçmiş olsun, bir daha hiç ayrılmazsınız umarım. :)

Tansu(m), Sevgili Kuzusarması,
Ne anlatacağım be ben senin hikayelerini, kendin anlatsana, aaa.. Koca dedik, sevgili dedik, aşıkız dedik, tepeme çıktın. :D Olmuyor böyle..

 
At 2/7/07 08:27, Blogger Öz said...

sayın doktor, acaba gelip bizimle de ilgilenecek misiniz? yoksa sizin bu uyuklayan fotolarınızı bir süre daha görmek zorunda kalacak mıyız?ne bitmez uykuymuş, hadi ama:(

 

Yorum Gönder

<< Home