Pazar, Eylül 17, 2006

rüzgar sesi..

Yazacak çok şey birikti -kabul-, ama bu aralar zaman çok hızlı akıyor sanki ve ben hep yorgunum. Ruhen değil canııım, fiziksel olarak. Keyfim yerinde yoksa. :)

Bir gözüm kapalı da olsa -sormayın, deli gibi uykum var, yol yordu beni-, aşağıdaki videoyu eklemek istedim. Uzun sayılabilecek bir yolculuktan kısacık bir kesit. Kendimi bildim bileli yolculuk iyi gelmiştir bana. İki satır karalamak, düşünmek, yaratmak ya da sadece kafamı toplamak için harikadır. Arabayla, otobüsle, uçakla, gemiyle.. Hepsiyle güzeldir. Ama motosikletin üstünde olmak tarifsiz bir şey. Derinlik sarhoşluğu gibi. Öyle bir nokta geliyor ki, her şey, herkes gerçekliğini yitiriyor. Hızla ilerleyen sen değilsin, dünyaymış gibi geliyor. Zaman duruyor, adı rüzgar oluyor. Bir Röyksopp klibi oluyor hayat. Yaşanması gereken bir şeye dönüşüyor.

Söylememe gerek var mı: Motosiklete binmek, Kuzusarması işin içindeyse daha güvenli, daha mutlu, daha eğlenceli. Bildiğim, gördüğüm her şey gibi..